Insanlar, bu psychisch-ruhsal alandaki modern hastaliklarinin tedavisini ya, kollektif husuda ya, masamedyanin narkozunda yada, icki, muzik ve uyusturucu bagimliliginda arar. Postmodern insan, sonucta yanlizlasarak, sevgisiz ve asksiz tanri babadan mahrum kalarak, dini yasanin normlarini garantiliyemez durumda kalir.
Bununla beraber Kristeva, bu psychisch-ruhsal alanin butun bir bicimde yok olma tehlikesine isaret eder. O, bugunun kultur elestirisi baglaminda narsizmi, temel bir aciklayici kavram olarak kullanir. Insanlarin bu ruhsal alanlari gittikce yok oluyor. Cunku, insan yogun bir bicimde cevresindeki kalitesiz ve manipulatif arzularin esiri olarak, kendi kendini sevmeye ozendirici alanda kalir ve baskasini sevme icin coskun duygu alanini sunamaz.
Burada Kristeva 70'li yillarda Cristoffer Lasch'in yaptigi kultur elestirisine gonderme yaparak, ayni icerik ve paralellikte elestiriler sunmaktadir. Peygambervari diagnozlarin yaptigi "Narsizmin kulturu " adli kitabinda, insanlarin duygulanamadiklarindan, hissetmediklerinden sikayetci olduklarini yazar. "Ben" diyor, "o pasif eski bir durumda olan buzulmus olan benlik, sanki yaratilmamis ve form verilmemis olarak kalir. "Krallasan" benlik o hasta ve egoist ozelligiyle, tecrubesiz bir bicimde kendisine cekilerek, degisen masum cocuk olarak benim diyor".
Bugun Lasch ve Kristeva'nin, degerlendirmeleri oldukca aktuel ve bir o kadar tartisilmaktadir. Dinin yerini terapi aldi. Spiritualiteit sanki kisinin kaybettigi bu ruhsal alanin elde edilmesinin tecrubesi olarak algilanmaktadir.
60'li yillari icine alan hizli sekuler proces sanki bir nevi basinc altinda kalmis hastaliklari ortaya cikardi. Bu psychisch-ruhsal alanin temel karekteristiklerinin hizli yayilisi ve yukselisi, legitim kendi kendini sevme ile bir baskasina karsi sevgi gucune sahip olma arasindaki balans ayarini bozdu.
Kristeva'ya gore, gecmis eski caglardan itibaren ve ozellikle antik cagdan bu yana bati kulturunun psychisch-ruhsal alani zorlu bir sekilde olustu. Narcissus'un myth'i bir zamanlar Ovidius isledi. Bu mitolojik figurun bize olan mesajinin oldukca uzucu oldugu acik. Narcissus her zaman yok oluyor. Fakat Kiristeva'nin da belirttigi gibi bu hikaye hic zaman bitmiyor. Her yeni baharda, bu eski hikaye ve dolayisiyla Narcissus yeni kavramlarla hayati ciceklendiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder